29.09.2008

Budapeşte’nin Onurlu Çocukları

Ebru AKKAŞ
29.02.2008 tarihinde Milliyet Kitap Eki'nde yayımlanmıştır.

Ferenc Molnár’ın yapıtı Pál Sokağı Çocukları, bu kez Tarık Demirkan’ın çevirisiyle bizi yüz yıl öncesinden selamlıyor. Bir dergide bölümler halinde tefrika edilen yapıt, kitap olarak 1907 yılında basılmıştı.

Pál Sokağı Çocukları’nın ortaya çıkışının çok güzel bir hikâyesi var. Kitabı dilimize kazandıran Demirkan, Pál Sokağı Çocukları’nın güzel hikâyesini bize şöyle aktarıyor; Budapeşte’deki bir okulun, mütevazı bir edebiyat öğretmeni, edebiyat dergisi çıkarma fikri ile eski öğrencilerini aramaya başlar. Öğretmeninin, eski öğrencileri arasında, Ferenc Molnár da vardır. Molnár, edebiyat hocasının teklifini reddedemez ve bir şeyler yazmayı kabul eder. Dergi için tefrika bir çocuk romanı yazmaya koyulur. Yayımlandığı andan itibaren çocuklar bir sonraki bölümü merak içinde beklerler. Çocukların yoğun ilgisine mazhar olan Pál Sokağı Çocukları 1907 yılında kitap olarak yayımlanır. Ardından da ünü ülke sınırlarını aşar ve dünya dillerine çevrilmeye başlar.
Pál Sokağı Çocukları, Arsa’larına sıkı sıkıya bağlı Budapeşte çocuklarının 20. yüzyıl başlarındaki hayatlarını anlatıyor. Bahsi geçen öyle sıradan bir Arsa değil ama... Budapeşte çocukları için bu arsa, onların özgürlüklerinin bir diğer adıdır. Nemecsek, Boka ve sokağın diğer çocuklarının nefes alabildikleri tek yerdir. Okulun, evdeki yemeğin bitmesini Arsa’larında vakit geçirmek için beklerler. Ast üst ilişkisinin yaşandığı dernekleri, kararlarını yazdıkları kara kaplı defterleri Boka gibi cesur bir liderleri olsa da onlara bu aidiyet duygusunu yaşatan bu Arsa’dır.

Nefer Nemecsek

Dünya savaşlarının henüz yaşanmadığı bir dönemde geçen hikâyede çocukların aralarında askeri bir hiyerarşi vardır. Arsa’larında oynadıkları oyunlar bile bu hiyerarşi dâhilindedir. Pál Sokağı Çocukları’nın en önemli neferi ise derneğin en ufak tefeği olan, sarışın Nemecsek’tir. Liderine öykünen, kendini ispatlamaya çalışan küçük bir çocuktur Nemecsek.

Centilmenler Savaşı

Rütbeleri farklı olsa da uğruna savaşacakları bir Arsa’ları vardır. Nitekim arsalarını ellerinden almaya çalışan Kızıl Bereliler ile savaşırlar da… Ama işin kolayına kaçmadan, hile yapmadan, centilmence savaşırlar… İş sadece savaşla da bitmez aralarından birinin ihanetine de onları sarsar. Yine de küçük yaşlarında yüzleştikleri şeylerin masumiyetlerini, dostluklarını bozmalarına izin vermezler.

Macar yazar Molnár, Pál Sokağı Çocukları kitabında buharlı makineleri ve Jules Verne’nin kitapları ile dönemini ve toplumunu başarıyla yansıtıyor. Onurlu ve erdemli kahramanlarıyla da kitabının hiçbir zaman güncelliğini yitirmeyeceğini de kanıtlıyor.
Kitabı Türkçeye yeniden çeviren Tarık Demirkan’ı çocuklar Her Güne Bir Masal, Dünya Hayvan Masalları, Dünyanın En Güzel Çocuk Masalları kitapları ile zaten tanıyorlar. Demirkan, gazeteci kimliğinin yanı sıra çocuklar ve çocuklarına rehberlik etmek isteyen ebeveynler için güzel yapıtlar ortaya koyuyor.

Şömizi, cildi ve baskısı ile dikkat çeken Pál Sokağı Çocukları, YKY etiketi ile piyasaya çıktı. Kitapta yer yer yazım hatalarına rastlansa da YKY, “Çocuk kitaplarının kalitesi yükseldikçe, çocuğun terbiyesi de yükseliyor, okuma zevki artıyor,” diyen Vedat Nedim Tör’e yakışır bir kitap yayımlamış.

Geçen yıl Macaristan’da yapılan bir araştırmada Pál Sokağı Çocukları, 20. yüzyıl Macar Edebiyatı’nın en önemli üç eserinden biri seçildi. Ayrıca kitabın 100. yıl etkinlikleri kapsamında Budapeşte’de kitabın kahramanlarının heykelleri de dikildi.

Pál Sokağı Çocukları, iyi ve kötünün özellikle 80’lerde yaşanan kırılmadan sonra anlam değiştirdiği, Çetin Altan’ın tespiti ile “genç kuşakların sıra dışı, havalı ve zengin görünme sevdasında olduğu” günümüzde, artık bir meziyet haline gelen erdem ve onurun ne olduğunu öğretmek ya da hatırlamak için okunması, okutulması gereken bir kitap.